Deniz kumu sanıldı, kılcal damarlardan yüzeye çıkan sitrik kil çıktı
Deniz kumu sanıldı, kılcal damarlardan yüzeye çıkan sitrik kil çıktı
Denizden geldiği sanılan toprak yerden çıktı
Toprak sıvılaşmasına ek olarak, kil püskürmesi de yapılara zarar verdi.
HATAY – Hatay İskenderun’da meydana gelen depremin ardından deniz kumu olduğu sanılan zeminin, fay hatlarındaki kılcal çatlaklardan yüzeye çıkan sitrik kil olduğu anlaşıldı.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki depremden etkilenen şehirler arasında yer alan İskenderun’da onlarca bina yıkıldı ve hasar gördü. Taşıyıcı sistemlere herhangi bir zarar vermeyen kıyı şeridindeki bazı yapılarda ise eğimlerin olduğu gözlemlendi. Aynı zamanda sahil şeridinde yerdeki kumlar yeniden dikkat çekti. Vatandaşların denizden geldiğini sandığı kumun aslında sitrik kil olduğu ve yer altından yüzeye çıktığı öğrenildi. Zemin sıvılaşmasının yanı sıra kılcal damarlardan yüzeye fışkıran sitrik killer birçok yapıda çökmelere neden olmuştur. Kıyı bandında yıllarca deniz doldurularak inşaat faaliyetlerinin yürütüldüğünü belirten İskenderun Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi İnşaat Yüksek Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir, “Fay hatlarında meydana gelen kırılmalar sonucunda, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde özellikle zeminde sıvılaşmanın meydana geldiği bölgelerde çökmeler meydana geldi. Hasar görmeyen binaların temellerinin eğildiği gözlemleniyor” dedi.
“Kılcal damarlardan yüzeye doğru bir sitrik kil fışkırması meydana geldi”
Gerçek sitrik kilin deprem nedeniyle fay sınırlarının hareket etmesi sonucu kılcal çatlaklardan çıktığını anlatan Özdemir, “Zemin kum deniyor ama sitrik kil aleti var. Bu bariz özelliği içeriyor. Taşıyıcı gücü düşük olan yerlerden.Yüzeyde kılcal damarlardan hatasız bir sitrik kili fışkırdı.Taşıma gücü düşük olan İskenderun, Arsuz ve Karaağaç’ın tam merkezinde sitrik kili fışkırdı.Kılcal damarlar da yer almaktadır. Çatlakların oluştuğu bölgelerde.Aslında bize net özelliğini veriyorlar.Şehrin hiçbir noktasında tam zemin koşullarında değiliz.Hem fay sınırlarındaki son durum hem de sıvılaşma riski.Bu nedenle ihtiyacımız olan bu bölgeleri tek tek tespit edip raporlamak ve inşaatımızı buna göre yapmak.”